İŞÇİNİN RAPOR ALMASI VE GEÇERLİ FESİH

4857 Sayılı İş Kanununun 18.maddesinde, iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu geçerli sebepler İş Kanununun 25.maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işçinin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir. İşçinin yetersizliğinden kaynaklanan geçerli fesih sebepleri; işçinin sık sık hastalanması, çalışamaz duruma getirmemekle birlikte işini gerektirdiği şekilde yapmasını devamlı olarak etkileyen hastalık, uyum yetersizliği gibi hallerdir. 

İşçinin, sık sık rapor alması nedeniyle yapılan feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı değerlendirilmelidir. İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.

Hayatın olağan akışı içinde herkes hastalanabilir ve devamsızlık yapabilir. Ancak raporlu sürelerin fazlalığı ve sıklığı işyerinde olumsuzluklara yol açmaya, işletmenin menfaatlerini önemli ölçüde zarar vermeye başladığında, bir diğer deyişle işçi ve işveren arasındaki menfaat dengesinin artık işveren aleyhine bozulmaya başladığından söz edilebildiğinde bu durum bir geçerli fesih nedeni oluşturabilir.

İşçinin almış olduğu raporlar nedeniyle yaptığı devamsızlıkların ne zaman işyerinde olumsuzluklara yol açtığı, işçinin yaptığı iş ve işyerindeki konumu, işyerinin büyüklüğü/küçüklüğü, devamsızlığın etkisinin diğer işçilere aşırı yük yüklenmeden azaltılıp azaltılamayacağı, işçinin kıdemi gibi hususlar dikkate alınarak her somut olaya göre tespit edilmelidir. Feshin geçerli nedene dayandığının ispat yükümlülüğü; 4857 sayılı Kanunun 20. maddesinin ikinci fıkrası gereği işverene ait olup; İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.

Hastalık kural olarak tek başına bir fesih sebebi oluşturmaz. Hastalıktan kaynaklanan 4857 sayılı İş Kanununun 25/I maddesindeki haller kadar ağır olmamakla birlikte işin ve işyerinin işleyiş ve yürütümünü olumsuz etkileyen nedenler ise iş sözleşmesinin feshi için geçerli sebep oluşturacaktır. Hastalıktan kaynaklanan geçerli sebeple fesih, kural olarak işçinin yetersizliğinden kaynaklanan bir fesihtir. Hastalık halinde işçi, iş görme edimini yerine getirmek istese de yerine getirememektedir. İşçinin sık sık hastalanması konusunda uzun süren hastalık nedeniyle devamsızlıktan farklı olarak İş Kanununda bir düzenleme bulunmadığından, sık sık hastalanma ve rapor alma iş görme ediminin gerektiği şekilde ifa edilmesini devamlı olarak olumsuz etkiliyor, işyerinin normal işleyişini bozuyorsa, işveren geçerli olarak süreli fesih hakkını kullanabilir.

İş Kanununun gerekçesinde hangi hallerin işçinin yetersizliği nedeniyle geçerli fesih hakkı vereceği örnek olarak sayılmış olup bunlardan biri de sık sık hastalanarak rapor almadır. Sık sık rapor alma halinde, işveren aralıklı da olsa işçinin iş görme ediminden faydalanamayacaktır. Sık sık hastalanan ve rapor alan işçinin, bu nedenle devamsızlığının işyerinde olumsuzluklara yol açacağı açık bir olgudur. İş Kanununun gerekçesinde sık sık hastalanmanın yeterlilikten kaynaklanan neden olarak örnek kabilinden sayılması, işyerinde olumsuzluklara yol açtığının kabul edilmesindendir.

Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere; İşveren 4857 sayılı İş Kanununun 18/3. f maddesi uyarınca aynı kanunun 25/I.b maddesi uyarınca önele ilaveten altı haftalık bekleme süresi içinde işçinin iş sözleşmesini feshedemez. Ancak işçinin aralıklı olmak üzere sık sık rapor alması bu kapsama girmez. Sık sık rapor alması durumunda toplam raporlu olduğu süre, bekleme süresi içinde kalsa bile, sık sık rapor alması işyerinde olumsuzluklara yol açmış ise, işçinin iş sözleşmesi bildirimli veya süreli olarak feshedilebilir. Bu durumda fesih geçerli nedene dayanmaktadır.

YARGITAY KARARLARI

22. Hukuk Dairesi, 2011/6348 E.,  2012/10519 K.; “...4857 sayılı Kanun'un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Somut olayda davalı bankaya ait işyerinde vezne görevlisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi,  performans  düşüklüğü ve sık sık rapor aldığı gerekçesi ile 4857 sayılı Kanun'un 17. maddesi gereğince feshedildiği bildirilmiştir. Dosya içeriğine göre davacının MS (Multiple Skleroz) hastası olduğu, iş başvuru formunu doldururken de hastalığını belirttiği anlaşılmaktadır. Davacı fesih nedeniyle ilgili alınan savunmasında, hastalığından dolayı istirahat alması gerektiğini, engelinin izin verdiği ölçüde elinden geleni yapmaya çalıştığını belirtmiştir. Mahkemece hukukçu bilirkişiden alınan raporda davacı tarafından alınan 38 günlük istirahat raporlarının işçinin hastalığından ötürü zorunlu olarak alınıp alınmadığının tıp uzmanı aracılığıyla tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Davacıya yaptırılan veznedarlık işinin hastalığı ile örtüşüp örtüşmediği, hastalığının işini yapmasına engel olup olmadığı ve performans ile ilgisi tıp uzmanından alınacak rapor ile tespit edilmeli, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olmuştur…”

9. Hukuk Dairesi, 2016/16290 E.,  2020/4992 K.; “...davacının iş sözleşmesinin feshine konu edilen sık sık rapor alma halinin haklı değil İş Kanunu'nun 18 maddesi uyarınca geçerli fesih nedeni oluşturması…”

9. Hukuk Dairesi, 2018/4226 E.,  2018/9997 K.;  “...Dosya içeriğine göre; makine operatörü olarak çalışan davacıya sık rapor almaya bağlı devamsızlık nedeniyle 08.09.2015 tarihli ihtarname ile “ uyarı” verildiği, davacının bu tarihten sonraki çalışma süresince sık aralıklarla rapor almaya devam ettiği anlaşılmaktadır. Davacının sık sık rapor alması nedeni ile çalışma düzeninin aksayacağı, iş gücü planlamasının değişeceği açıktır. Davacının sık sık rapor alması işyerinde olumsuzluklara yol açmış ve iş ilişkisi işveren açısından çekilmez hale gelmiştir. Makul süre içinde gerçekleşen işverenin feshinin davacının yeterliliğinden kaynaklanan geçerli nedene dayandığı anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir…”

9. Hukuk Dairesi, 2019/6197 E., 2020/136 K.; “...Somut uyuşmazlıkta, davacının iş sözleşmesi 28.07.2016 tarihinde "...Muhtelif sağlık birimlerinden hasta olmadığınız halde raporlar getirip, işe kasten devamsızlıkta bulunmanız..." gerekçesi ile 4857 sayılı yasanın 25/II. maddesi uyarınca feshedilmiştir. Dosya içeriğine göre, davalı işverenlikte aşçı olarak çalışan davacı işçinin çalışma süresi boyunca sık sık rapor aldığı görülmüştür. Davalı işveren farklı sağlık kuruluşlarından sık sık ve kısa süreli istirahat raporları alan davacı işçinin bu durumunu hayatın olağan akışına uygun bulmayarak hasta olmadığı halde hastaymış gibi hatıra binaen gerçeğe aykırı raporlar aldığını düşünerek davacı işçinin iş akdini İş Kanunun 25/2 maddesine göre haklı nedenle feshetmiştir. Davalı, davacıya ait söz konusu raporların gerçek bir rahatsızlığa dayanmadığına ilişkin iddiasını ispatlayamamıştır ancak davacı işçinin farklı sağlık kuruluşlarından sık sık ve kısa süreli istirahat raporları aldığı ve işe gelmediği bu durumun da iş akışını bozacağı açık olup, işverenin buna katlanması beklenemez. Davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanmadığı, ancak sık sık rahatsızlanarak rapor alan davacının davranışının fesih için geçerli sebep oluşturduğu kabul edilmelidir. Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi davanın reddine karar vermek gerekmiştir…”

9. Hukuk Dairesi, 2018/9931 E., 2019/7970 K.; “...İşveren 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18/3. f maddesi uyarınca aynı kanunun 25/I.b maddesi uyarınca önele ilaveten altı haftalık bekleme süresi içinde işçinin iş sözleşmesini feshedemez. Ancak işçinin aralıklı olmak üzere sık sık rapor alması bu kapsama girmez. Sık sık rapor alması durumunda toplam raporlu olduğu süre, bekleme süresi içinde kalsa bile, sık sık rapor alması işyerinde olumsuzluklara yol açmış ise, işçinin iş sözleşmesi bildirimli veya süreli olarak feshedilebilir. Bu durumda fesih geçerli nedene dayanmaktadır. Dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesi davalı işveren tarafından 21/09/2016 tarihli fesih yazısıyla “..bilindiği üzere alt işveren olarak hizmet vermekte olduğumuz ... A.Ş. Taşyünü tesisi İzabe Sanayi ve sürekli çalışma durumunda olan bir işyeridir. Bu sebepten ötürü fasılalı çalışma imkanları bulunmayıp, yıllardır sürekli çalışma düzeninde üretim yaptıkları bilinmektedir. Şirketimize bağlı olarak alt işverenlik sözleşmemize istinaden çalışmakta olduğunuz bahse konu işyerinde 11, 12, 13, 14 ve 15 Eylül 2016 günleri çalışılacağına dair işyeri panolarında bildirim yapılmasına, ayrıca işe gelmeniz gerektiği bizzat söylenmesine rağmen 12, 13, 14 ve 15 Eylül 2016 tarihlerinde işyeri yetkililerinin bilgisi ve izni dışında mazeret belirtmeden işinize gelmediğiniz ve iş başı yapmayarak üretim kaybına neden olup işvereni zarara uğrattığınız tespit edilmiştir. Bununla ilgili olarak hakkınızda iş kanunları hükümleri doğrultusunda uygulanacak işlemlere esas olmak üzere yazılı savunmanızı vermeniz ve devamsızlığınızı izah edecek haklı ve yasal bir sebebiniz var ise bunu belgeleyen resmi evrakınızı işyerimize ibraz etmeniz16 Eylül 2016 tarihli yazımız ile ayrıca bildirilmiştir. Savunma vermemeniz ve iş devamsızlığınızı izah edecek haklı ve yasal bir sebebinizi belgeleyen resmi evrakınızı iş yerimize ibraz etmemeniz nedeni ile iş akdiniz 4857 sayılı İş Kanunu 25. maddesine göre 16 Eylül 2016 tarihi itibari ile bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedilmiştir” denilerek feshedilmiştir. Dosyaya sunulan devamsızlık tutanaklarından Kurban Bayramının denk gelen 11, 12, 13, 14 ve 15 Eylül 2016 tarihlerinde davacının fazla mesai çalışmasına katılmadığı anlaşılmaktadır. Davacının sunulan iş akdine göre işveren talep ettiği takdirde fazla mesai yapmayı kabul ettiği, yargılama sırasında dinlenen tanıkların beyanlarından bayramda çalışmaya devam edileceğinin duyurulduğu ve davacının haberdar olmasına rağmen mazeret bildirmeksizin 11, 12, 13, 14 ve 15 Eylül 2016 tarihlerinde devamsızlık yaptığı ve iş akdinin bu nedenle feshedildiği sabittir. Davalı işyerinin özelliği ve yapılan işin gereği kesintisiz çalışıldığı anlaşılan dönemde mazeretsiz devamsızlık yaparak işyerinde olumsuzluklara yol açan davacının iş akdinin feshinin geçerli nedene dayandığı anlaşılmakla davanın reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir…”

9. Hukuk Dairesi, 2012/22942 E., 2013/119 K.; “...Dosya içeriğine göre uçucu personel olan ve Toplu İş Sözleşme hükümleri uyarında 4857 sayılı İş Kanunu’nun iş güvencesi hükümlerinden yararlanan davacı işçinin her yıl rapor aldığı ve 2011 yılında da bir çok kez rahatsızlığı nedeni ile aralıklı da olsa rapor aldığı anlaşılmaktadır. Sık sık rapor almada bekleme süresinin aranmasına gerek yoktur. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18/3.f bendindeki geçersizlik bir kez rapor alma halinde bekleme süresi içinde fesihte sözkonusudur. Bu nedenle mahkemenin bu gerekçesi yerinde değildir. Davacının sık sık rapor alması nedeni ile önceden hazırlanan uçuş programlarının aksayacağı, iş gücü planlamasının değişeceği açıktır. Davacının sık sık rapor alması işyerinde olumsuzluklara yol açmış ve iş ilişkisinin işveren açısından çekilmez hale getirmiştir. İşverenin feshi, davacının yeterliliğinden kaynaklanan geçerli nedene dayandığından, davanın reddi gerekir. Yazılı gerekçe ile davanın kabulü hatalıdır…”

9. Hukuk Dairesi, 2015/2466 E.,  2015/11250 K.; “... Uyuşmazlık konusu işveren feshi, davacının psikolojik rahatsızlığı nedeni ile görevlerini istendiği şekilde yerine getirmemesi, bu rahatsızlığı sebebi ile sık sık rapor alarak iş akışını bozması ve ailevi sorunlarını işine aksettirerek görevlerini yeterince yerine getirememesi eylemlerine dayanmaktadır. SGK dan celbedilen rapor dönemlerinin tedkîkinden davacının sık sık rapor aldığı anlaşılmaktadır. Davacının sık sık rapor almasının iş akışının olumsuz yönde etkileyeceği açık olduğu gibi davalı tanık beyanlarından da bu durum ortaya konulmuştur. Belirtilen sebeplerle işveren feshinin geçerli nedene dayandığının kabulü ile davanın reddine yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalıdır…”

9. Hukuk Dairesi, 2015/25369 E.,  2016/1485 K.; “...Dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesi 2014 ve 2015 yıllarında 98 gün rapor alması nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu 17. ve 18. maddeleri uyarınca feshedilmiştir. Davacı bir kısım raporlarının iş kazası geçirdiğinden iş kazası nedeniyle alındığını ifade etmiştir. Davacı 30.06.2013 ve 08.12.2014 tarihlerinde iş kazası geçirmiş olup sağ dizinden yaralanmıştır. 2014 yılında ve 2015 yıllarında alınan raporların büyük çoğunluğunun ise üriner sistem enfeksiyonu, gastroenterit gibi rahatsızlıklardan alındığı iş kazasıyla ilgili olmadığı görülmektedir. Davacının 08.12.2014 tarihinde iş kazası geçirdikten sonra da iş kazasıyla ilgili olmayan raporlar aldığı, davacının aldığı rapor sayısı, raporlu gün sayısı dikkate alındığında iş akışının bozulacağı açıktır. Davacının sık sık rapor alması işyerinde olumsuzluklara yol açmış ve iş ilişkisinin işveren açısından çekilmez hale getirmiştir. İşverenin feshi, davacının yeterliliğinden kaynaklanan geçerli nedene dayandığından, davanın reddi gerekir. Yazılı gerekçe ile davanın kabulü hatalıdır…”

7. Hukuk Dairesi, 2013/13585 E., 2013/9364 K.; “...Dosya içeriğine göre davalı işyerinde testere operatörü olarak çalışan davacı işçinin her yıl rapor aldığı ve 2011 yılında da bir çok kez rahatsızlığı nedeni ile aralıklı da olsa rapor aldığı anlaşılmaktadır. Davacının şahsi dosyası incelendiğinde davacının sadece 27 Haziran-25 Ağustos arasındaki 2 aylık sürede değişik sağlık kuruluşlarından 5 kez rapor aldığı, bu raporlara konu tanıların göz ameliyatı, gıda endoksikasyonu, lumbalji ve LDH teşhisi olduğu, davacının 2 aylık sürede rapor kullandığı gün sayısı davacının iddiası ve mahkeme kabulünden daha fazla olduğu, ayrıca davacının 18-19 Mayıs 2012, 16-17 Mart 2012 tarihlerinde de rapor aldığı, aynı şekilde 2011,2010 ve önceki yıllarda da rapor kullandığı görülmüştür. Bu nedenle mahkemenin 21 gün dışında dosya içerisinde başka bir delil bulunmadığı gerekçesi yerinde değildir. Bununla birlikte sık sık rapor almada bekleme süresinin aranmasına gerek yoktur. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18/3.f bendindeki geçersizlik bir kez rapor alma halinde bekleme süresi içinde fesihte sözkonusudur. Davacının sık sık rapor alması nedeni ile önceden hazırlanan çalışma programının, işgücü planlamasının değişeceği açıktır. Davacının sık sık rapor alması işyerinde olumsuzluklara yol açmış ve iş ilişkisinin işveren açısından çekilmez hale getirmiştir. İşverenin feshi, davacının yeterliliğinden kaynaklanan geçerli nedene dayandığından, davanın reddi gerekir. Yazılı gerekçe ile davanın kabulü hatalıdır…”

NİHAİ OLARAK; feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı, işçinin sık sık rapor almasının işyerinde olumsuzluklara yol açması ve iş ilişkisinin işveren açısından çekilmez hale gelmesine bağlıdır. İşçinin almış olduğu raporlar nedeniyle yaptığı devamsızlıkların; ne zaman işyerinde olumsuzluklara yol açtığı, işçinin yaptığı iş ve işyerindeki konumu, işyerinin büyüklüğü/küçüklüğü vb. her somut olaya göre ayrı tespit edilmelidir. İşveren, İş Kanunu hükümleri gereğince, işçinin sık sık hastalanması/ sık sık rapor kullanması nedeniyle geçerli fesih yaparken; işçinin iş görme edimini gerektiği şekilde yerine getiremediğini, artık bu işçi ile işe devam etmesinin kendisinden beklenemeyeceğini objektif olarak ortaya koymalı; feshin son çare olması ilkesine riayet etmelidir. 

 


 

Davalarınızda uzman bir avukattan yardım almak hukuki açıdan sizi koruyacaktır. Detaylı bilgi için bize ulaşabilirsiniz.

Bu sitede yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu yazılardan kaynaklı herhangi bir sorumluluğumuz bulunmamaktadır.